Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır. Çünkü insan, sevdiği kimseyle sıkça görüşüp sevgisini ve muhabbetini tazeleme imkânı bulamaz. Dolayısıyla […]
Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır. Çünkü insan, sevdiği kimseyle sıkça görüşüp sevgisini ve muhabbetini tazeleme imkânı bulamaz. Dolayısıyla […]
Bir şeyin iyi ya da kötü olduğu dikkat edilerek, güzelce yoklanarak anlaşılır. Bunlar yapılmadan alınan nesne kötü ise bu, incelenmeden […]
Ağırlık, ya da hacim için her vakit terazi, ölçü kullanmak gerekmez. Elle tartıp ağırlığı, gözle bakıp hacmi kestirebiliriz. İngilizce: Eye […]
İngilizce: It is the eye that the back of the mountain is the mind that it will be able […]
İngilizce: We’re going to have to take care of it. hand scales.
Kişi ancak ilgi duyduğu konulara karşı gözlemde bulunur Kişi, görmediği şeyi istemez; görüp beğendiği şeye karşı istek duyar. İngilizce: He […]
İnsan, yakınında bulunan sevdiği kimse ile sık sık görüşmeden edemez. Ama bu kişi uzak bir yere giderse, görüşmekten umudunu keser, […]
Kişi, her zaman gördüğü (yemeye) alıştığı güzel şeyleri unutamaz. Onları ister durur. Göz görür, gönül ister. İngilizce: He wants to […]
Kişi, her zaman gördüğü (yemeye) alıştığı güzel şeyleri unutamaz. Onları ister durur. Göz görür, gönül ister. İngilizce: He wants to […]
Her şeyin bir dış görünüşü, bir de içyüzü vardır. Dışı güzel, içi kötü, ya da dışı kötü içi güzel olan […]
Her şeyin bir dış görünüşü, bir de içyüzü vardır. Dışı güzel, içi kötü, ya da dışı kötü içi güzel olan […]
Apaçık ortaya çıkan belli gerçekler karşısında duraksamak, ayrıcı bir açıklama yapmaya kalkışmak yersizdir. Belli gerçekler karşısında duraksamak yersizdir. Ortada duran […]
Bir durumun nasıl bir sonuca varacağı belli olduktan sonra bu sonuç çok geçmeden gerçekleşir. İngilizce: There’s no visible mountain.
Görgüsüz kişi, günün birinde ummadığı bir duruma erişirse sevincinden ne yapacağını şaşırır. İngilizce: He didn’t see it, he died laughing.
Görgüsüz kişi, günün birinde ummadığı bir duruma erişirse sevincinden ne yapacağını şaşırır. İngilizce: He didn’t see it, he died bye.
Görgüsüz kişi, günün birinde ummadığı bir duruma erişirse sevincinden ne yapacağını şaşırır. İngilizce: He didn’t see it, he died without […]
İyi eğitim görmüş, iyi aile içinde yetişmiş kimseler, aldıkları terbiyenin gereğini yaparlar, beğenilirler. Böyle bir eğitim görmemiş ve iyi bir […]
Bir şeye karşı takınılacak sağlıklı tavır, onu görmeye ve anlamını kavramaya bağlıdır. Görmesini bilmeyen, yeterli bir kavrayışa da ulaşamaz. Dolayısıyla […]
Kendisinden faydalanılan, elde de yeterince bulunan, başkalarında bulunmayan yiyecek ya da imrenilecek bir şeyden gören kimselere de mümkünse vermek gerekir. […]
Dengesiz kimselerden uzak durmak, böyleleriyle karşılaşmamak gerektir. İngilizce: You see, crazy, savul back.