Atasozu.org

"atasozu" ile ilgili atasözü sonuçları

İn çık dünyası.

Dünyada hiç kimse değişmeyen bir durum sağlayamaz. Kah düşer, kah kalkar. İngilizce: Get out of the world.

İmece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu.

Zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu. İngilizce: I’m glad the day of the impossible […]

İmam osurursa cemaat sıçar.

Baştakinin küçük bir suç işlemesi, onun buyruğu altındakilerin büyük suç işlemelerine yol açar. İngilizce: If the imam farts, the congregation […]

İmam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz.

Bir şey alınması olanağı bulunmayan yerden bir şeyler vermesini beklemek boştur. İngilizce: The imam is out of his house, his […]

İlk vuran okçudur.

Amaca başkalarından önce ulaşan, işinin eridir ve kazançlıdır. İngilizce: The first one hit the archer.

İlk avrat çarık, sonraki sarık.

Birinci karısına hor bakan kişi, eşinin ölmesi ya da ayrılması dolayısıyla yeniden evlendiği kadını Baş tacı eder. İngilizce: First ad, […]

İki tımar bir yem yerine geçer.

Atı sık sık tımar etmek, yemle beslemek kadar önemlidir. İngilizce: Two grooms take place in a bait.

İki testi tokuşunca biri elbet kırılır.

İki kişi kavgaya tutuşur, iki ordu çarpışırsa doğal olarak bir taraf yenilir, büyük zarara uğrar. İngilizce: When you slap two […]

İki testi çarpışınca biri kırılırsa biri de çatlar.

Bir çatışmada yenen de yenilen de zarar görür. Biri az, biri çok olsa da. İngilizce: If one breaks when they […]

İki ölç, bir biç.

Hangi iş olursa olsun, bir işe kalkışmadan önce işin ayrıntıları iyice düşünülmeli; boyutları gözden geçirilmeli; nasıl başlanıp nasıl gelişeceği ve […]

İki koç kafası bir kazanda kaynamaz.

İki baş bir kazanda kaynamaz. İngilizce: Two coach heads can’t slip in a boiler.

İki kişi dinden olursa bir kişi candan olur.

İki kişi yalan yemin ile dinden çıkar, bir kimsenin cinayet işlediğine tanıklık ederlerse o kimse asılır. İngilizce: If two people […]

İki kişi başında fes yok derse başını yokla.

Çevrendekiler, sende düzeltilmesi gereken bir durum bulunduğunu söylerlerse hemen yok deme. Söylenenin doğru olup olmadığına sen de dikkat et. İngilizce: […]

İki kere iki dört eder.

Gerçek çok açık ve kesin olarak ortada. Tersini savunmak olanaksız. İngilizce: Two times two is four.

İki karpuz bir koltuğa sığmaz.

Kimisi, önemi büyük birkaç işi bir arada yapmaya kalkışır. Bu ise çok zor ve sakıncalıdır. Çünkü gücü ve dikkati dağıtır. […]

İki karılı bitten, iki analı sütten ölür.

Bir kişinin iki karısı olursa, işleri, her karı ötekinin yapmasını bekler. Kocaları da bakımsız kalır. Süt ninesi tutulan çocuk da, […]

İki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış.

İki kardeş arasında çıkan anlaşmazlık, geçicidir. Onu gerçek ve sürekli sanmak saflıktır. İngilizce: Two brothers fought, and ebleh believed it.

İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.

Birbirini seven ve evlenmek isteyenler için ev-bark söz konusu değildir. Onlara samanlık bile saray gibi gelir. İngilizce: When two hearts […]

İki gönül bir olursa samanlık seyran olur.

Birbirini seven ve evlenmek isteyenler için ev-bark söz konusu değildir. Onlara samanlık bile saray gibi gelir. İngilizce: If two hearts […]

İki emini bir yemin aralar.

Birbirinin doğruluğuna güvenerek birlikte iş yapmakta olan iki kişiden biri, hile yapmadığına arkadaşını inandırmak için yemin ediyorsa güven bozulmuş demektir. […]