“Kürkçünün kürkü olmaz, börkçünün börkü” atasözü, genellikle bir meslek veya beceri sahibi kişinin, başkalarına hizmet sunarken kendisinin bu hizmetten faydalanamamasını ifade eder. Bu durum, kişinin kendi işinin yoğunluğundan ya da kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmesinden kaynaklanabilir. Atasözü, aynı zamanda bir ironi ve gerçekçilik taşır; çünkü kürk diken kişinin kürk sahibi olmaması veya börk yapanın börk giymemesi, beklenmedik bir durumdur.
Bu söz, daha geniş bir anlamda, başkalarının sorunlarını çözerken kendi sorunlarını ihmal eden insanları da anlatır. Örneğin, bir doktor başkalarını iyileştirirken kendi sağlığını ihmal edebilir ya da bir tamirci başkalarının araçlarını tamir ederken kendi aracını düzenli bakım yapmadan kullanabilir.
Atasözü, kişinin mesleği veya becerisi ne olursa olsun, kendi ihtiyaçlarını ve önceliklerini göz ardı etmemesi gerektiği konusunda bir uyarı niteliği taşır. Bu, hem maddi hem de manevi açıdan dengeli bir yaşam sürdürmenin önemini vurgular. Sonuç olarak, bu atasözü, günlük yaşamda bireylerin kendi durumlarını da göz önünde bulundurmaları gerektiğini hatırlatan bir öğüt niteliğindedir.
Yorumlar