Bu atasözü, öncelikle bir işin temellerinin düzgün olması gerektiğini ifade eder. Özellikle ibadet yerlerine atıfta bulunarak, mescidin iç kısmının düzenli, temiz ve düşünceyle dolu olması gerektiğini vurgular. Atasözü, bir işin içerik, niyet ve kalite bakımından öncelikle düzgün ve doğru olması gerektiğini anlatır. Bu atasözü aynı zamanda, dış görünüşün yanıltıcı olabileceğini ve asıl değerin içerikte olduğunu hatırlatır.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: “First the inside of the mosque, then the outside.”
Bu atasözü, öncelikle bir işin iç kısmının düzenli olması gerektiğini, ardından dış görünümünün önemli olduğunu ifade eder.
İspanyolca: “Primero el interior de la mezquita, luego el exterior.”
Bu atasözü, öncelikle bir işin iç kısmının düzenli olması gerektiğini, ardından dış görünümünün önemli olduğunu anlatır.
Fransızca: “D’abord l’intérieur de la mosquée, ensuite l’extérieur.”
Bu atasözü, öncelikle bir işin iç kısmının düzenli olması gerektiğini, ardından dış görünümünün önemli olduğunu vurgular.
Almanca: “Zuerst das Innere der Moschee, dann das Äußere.”
Bu atasözü, öncelikle bir işin iç kısmının düzenli olması gerektiğini, ardından dış görünümünün önemli olduğunu ifade eder.
İtalyanca: “Prima l’interno della moschea, poi l’esterno.”
Bu atasözü, öncelikle bir işin iç kısmının düzenli olması gerektiğini, ardından dış görünümünün önemli olduğunu anlatır.
Rusça: “Сначала внутреннее пространство мечети, потом внешность.”
Bu atasözü, öncelikle bir işin iç kısmının düzenli olması gerektiğini, ardından dış görünümünün önemli olduğunu ifade eder.
Arapça: “أولاً داخل المسجد ، ثم الخارج.”
Bu atasözü, öncelikle bir işin iç kısmının düzenli olması gerektiğini, ardından dış görünümünün önemli olduğunu ifade eder.
Yorumlar