“Dazlayan daza düşer, kel başlı kıza düşer” Türk atasözlerinden biridir ve toplumda oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu atasözü, bir kimsenin başkalarını eleştirmeden önce kendine bakması gerektiğini ifade eder.
Atasözü, “dazlamak” kelimesinin anlamına dayanmaktadır, bu da bir kişinin başkasını eleştirerek veya kötülemek amacıyla konuşmasını ifade eder. Ancak, eleştiri yapan kişi genellikle eleştirildiği veya kötülemeye uğradığı durumlarda kendisi hedef alınır. Başka bir deyişle, eleştiri yapmak başkalarına yönelik bir silah olarak kullanılmamalıdır, çünkü sonunda eleştiren kişi de kendisi eleştirilebilir veya hedef alınabilir.
“At ölür, kalır semeri; insan ölür, kalır eseri” gibi birçok Türk atasözü gibi, bu atasözü de insan davranışlarının uzun süreli sonuçlarına dikkat çeker. Eleştiri yapmak ve başkalarını kötülemek, insanların güvenini kaybetmelerine ve sosyal etkileşimlerinin zarar görmesine neden olabilir. Başkalarına saygı duymak, ne zaman sessiz kalmak gerektiğini bilmek ve kendini kontrol altında tutmak, bir insanın güvenilirliğini ve saygınlığını artırabilir.
Atasözü, “kel başlı kız” ifadesiyle de devam eder. Bu ifade, fiziksel görünüşe veya başkalarının yargılarına dayalı önyargılardan kaçınmanın önemini vurgular. Atasözü, insanların fiziksel özelliklerine veya dış görünüşlerine değil, kişilikleri ve davranışlarına odaklanmaları gerektiğini söyler.
Özetlemek gerekirse, “Dazlayan daza düşer, kel başlı kıza düşer” atasözü, insanların eleştiri yaparken kendilerini de eleştirmeleri gerektiğini ve önyargıya dayalı yargılardan kaçınmaları gerektiğini öğütler.
atasözünün diğer dillerdeki kullanımlarını ve açıklamaları:
İngilizce: “Like draws to like.”
Fransızca: “Qui se ressemble s’assemble.” (Benzer olan birbirine uygun düşer.)
Almanca: “Gleich und gleich gesellt sich gern.” (Benzer şeyler birbirine uyar.)
İspanyolca: “Dios los cría y ellos se juntan.” (Tanrı onları yaratır ve onlar bir araya gelirler.)
İtalyanca: “Chi si assomiglia si piglia.” (Benzer olan benzeri çeker.)
Yorumlar