Söz sözü açar.
Laf lafı açar. İngilizce: He’ll make a promise.
Laf lafı açar. İngilizce: He’ll make a promise.
Konuşmak güzel, yararlı bir şey olabilir. Ama susmak ondan iyidir. Çünkü konuşmak insanın başına birtakım işler açabilir. Susan için böyle […]
Birçok sözler, çeşitli anlamlara gelebilir. Kimi zaman dinleyenler, bir sözü, söyleyenin aklından geçmemiş olan bir anlama çekerler. İngilizce: The old […]
İngilizce: Promise you’re a big man.
İnsan, bildiği konu üzerinde konuşmalı; bilmediği konuda ağız açmamalıdır. İngilizce: If you know the word, tell them to believe. Don’t […]
Mert olan kişi, sözünde durur; verdiği sözü yerine getirir. Faziletli, dürüst, ahlâklı ve mert kişi ağzından çıkan sözü bilir; ona […]
İçinden geleni söyleyen bir kişinin sözleri, doğru çıkmasını istediğimiz şeylerse, bunları ona Tanrı söyletiyor der, söylediklerine inanmak isteriz. İngilizce: Don’t […]
Öyle konular olur ki anlatan biraz kapalı konuşur. O zaman dinleyen, söyleyenin ne demek istediğini anlamalıdır. Çok söz söylemek yerine […]
İngilizce: The mouth that doesn’t say it wears the mouth.
İngilizce: Don’t tell your friend, he’ll tell your friend. One day, they’ll ash.
İngilizce: Tell me to tell you about your friend.
İngilizce: He’ll take the line, he’ll be a jerk.
Temiz soydan gelen kişi, her durumuyla soyluluğunu gösterir. İngilizce: Don’t hang your lineage, it pulls it into its lineage.
İngilizce: He wouldn’t ask, and if he did, he would have known. He doesn’t know, he’d ask, and if […]