Hekim kim, başına gelen.
Bir hastalığın en iyi hekimi, bu hastalığı geçirmiş olan kimsedir. Toplumsal alanda da böyledir: Bir konuyu en iyi sonuca ulaştırmasını […]
Bir hastalığın en iyi hekimi, bu hastalığı geçirmiş olan kimsedir. Toplumsal alanda da böyledir: Bir konuyu en iyi sonuca ulaştırmasını […]
İşinin incelenmesi uzayıp giden kişi, olumlu ya da olumsuz olsun, bir an önce sonucu öğrenmek ister. Çünkü ona göre bir […]
İngilizce: Ready-to-be hanak, baked mansion.
Hazırdan yemeye dağ kadar para olsa dayanmaz. Onun için insan bir yandan yerken bir yandan da kazanmalıdır. İngilizce: The mountains […]
İnsanlar konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar. Çünkü konuşma, anlaşma yollarının başında gelir. İnsanlar duygu ve düşüncelerini konuşarak karşı tarafa aktarırlar, […]
İnsanlar konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar. Çünkü konuşma, anlaşma yollarının başında gelir. İnsanlar duygu ve düşüncelerini konuşarak karşı tarafa aktarırlar, […]
Bk. “Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.” İngilizce: It’s a pinch of weed that’s killing the animal.
Yular, bir hayvanın idare edilmesinde oldukça önemlidir. Bir yere döndürülmesi, çekilip götürülmesi, bir yere bağlanıp tutulması yular vasıtasıyla olur. Bir […]
İngilizce: The good neighbor is better than a good relative.
Bir baba çocuklarına mal bırakmalıyım diye düşünmemelidir. Çocuk akıllı ise malı kendisi kazanır; baba malına gerekseme duymaz. Akılsız ise, babası […]
İngilizce: Let the charity be gone, and spread the trace of evil.
Kim başkaları için iyi niyet besler, iyilik diler, hayır isterse, başkaları da onun için aynı şeyleri düşünür. Kural o ki, […]
Sen başkaları için iyi şeyler dile ve yap ki başkaları da senin için iyi şeyler dilesin, yapsın. İngilizce: No, wish […]
Acınacak yaşta ya da acıklı biçimde ölene herkes üzülür; ama bir süre sonra üzüntüler geçer, acı unutulur. Ölenin acınacak durumu […]