“Başa gelmeyince bilinmez” atasözü, bir durumu veya deneyimi yaşamadan tam olarak anlayamayacağımızı ifade eder. Atasözü, bazı deneyimlerin veya zorlukların ancak başımıza gelince gerçek anlamını kazanacağını vurgular. Sadece bir şeyi gözlemlemek veya başkalarının hikayelerini duymak, o deneyimi tam olarak anlamamıza yetmez. Gerçek anlamı ve etkisini ancak bizzat yaşayarak kavrayabiliriz.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: “You don’t know until it happens to you.” – Bu atasözünde, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi ifade eder.
Fransızca: “On ne sait pas tant que ça ne nous arrive pas.” – Bu atasözünde, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi anlatır.
Almanca: “Man weiß es nicht, solange es einem nicht widerfährt.” – Bu atasözüyle, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi vurgular.
İspanyolca: “No se sabe hasta que no te sucede a ti.” – Bu atasözünde, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi ifade eder.
İtalyanca: “Non lo sai finché non ti accade.” – Bu atasözünde, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi anlatır.
Rusça: “Не узнаешь, пока сам не переживешь.” – Bu atasözüyle, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi vurgular.
Japonca: “自分の身に起こるまで分からない。” – Bu atasözünde, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi anlatır.
Arapça: “لا يُعَرِف حتى يحدث للإنسان.” – Bu atasözünde, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi ifade eder.
Çince: “不经历自己不知道。” – Bu atasözüyle, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi vurgular.
Korece: “직접 경험하지 않으면 알 수 없다.” – Bu atasözünde, bir deneyimi yaşamadan gerçek anlamını tam olarak bilemeyeceğimizi anlatır.
Yorumlar