Bu atasözü, maddi varlıkların (mal) yerine manevi değerlerin (can) daha kıymetli olduğunu vurgular. Yani, bir kişiye maddi olarak ne kadar çok şey verirseniz verin, ona bir parça canınızdan verdiğiniz kadar değerli olmayacaktır. Bu atasözü, cömertliğin ve fedakârlığın önemini, maddiyatın ise göreceli bir değer olduğunu belirtir.
Aslında bu atasözü, insan ilişkilerinde samimiyetin ve içtenliğin maddiyatın yerini tutamayacağını ifade eder. Birine maddi yardımda bulunmak elbette önemlidir ancak, aynı zamanda duygusal destek, ilgi ve zaman ayırmak da en az o kadar değerlidir. Bu atasözü, insanları maddiyatın ötesine bakmaya ve gerçek değerlerin farkına varmaya teşvik eder.
Yorumlar