Atasozu.org

“Acıkan doymam (sanır), susayan kanmam sanır” atasözü, insanların bazen tek bir ihtiyacı üzerine odaklanıp, diğer ihtiyaçlarını göz ardı etmelerini anlatır. Bu atasözünde, acıkan bir kişinin sadece yemeği düşünerek başka ihtiyaçlarını önemsememesi ve susayan birinin de sadece su içmeye odaklanarak başka ihtiyaçlarını görmezden gelmesi örnek olarak verilmiştir. Burada vurgulanan, bireylerin yalnızca içinde bulundukları anlık durum üzerinden hareket etmeleri ve bu yüzden sağlıklı bir değerlendirme yapamayacaklarıdır. Bir insan, bir ihtiyaçtan dolayı diğerlerini ihmal edebilir ve bu, genelde yanlış kararlar ve çözüm eksiklikleri doğurur. Aslında insanın her zaman bütünsel bir bakış açısına sahip olması gerekir. Yalnızca bir ihtiyacı çözmek yerine, tüm ihtiyaçları göz önünde bulundurmak en sağlıklı yaklaşım olacaktır.

Bu atasözü, insanın sadece anlık ve dar bir bakış açısıyla hareket ettiğinde yanlış sonuçlar elde edeceğini anlatır. Toplumdaki her birey, kendi durumunu ve ihtiyaçlarını daha geniş bir çerçevede değerlendirmelidir.

5 Farklı Dilde Kullanımı ve Türkçe Açıklamaları:

İngilizce: “The hungry thinks they are full, the thirsty thinks they are sated.”
İnsanlar, sadece bir ihtiyacı çözmeye odaklanarak, başka ihtiyaçları göz ardı edebilirler. Bu da yanlış kararlar almalarına yol açar.

Fransızca: “Le affamé pense qu’il est rassasié, le assoiffé pense qu’il est satisfait.”
Bu ifade, tek bir ihtiyacı çözmeye çalışan kişilerin, diğer gereksinimlerini göz ardı ettiklerini anlatır.

Almanca: “Der Hungrige denkt, er sei satt, der Durstige denkt, er sei getränkt.”
İnsanların sadece açlık ya da susuzluk gibi bir durumda olduklarında, diğer tüm ihtiyaçlarını görmezden gelmelerini anlatan bir deyimdir.

İspanyolca: “El hambriento piensa que está lleno, el sediento piensa que está saciado.”
Bu atasözü, yalnızca bir ihtiyacın üzerine odaklanmanın, diğer önemli gereksinimlere dikkate almama anlamına geldiğini belirtir.

İtalyanca: “Il affamato pensa di essere sazio, il assetato pensa di essere saziato.”
Burada da, açlık ya da susuzluk gibi belirli durumlarla yalnızca bir yönüyle ilgilenmenin, diğer ihtimalleri gözden kaçırmaya yol açacağı anlatılmaktadır.

Tüm bu dillerde, atasözü aynı temayı işler: Bir insan yalnızca bir ihtiyaç üzerine yoğunlaşarak, diğer önemli durumları göz ardı etmemelidir.