Bu atasözü, bir ortamda ya da durumda rakipsiz ya da yalnız olan bir kişinin, kendini olduğundan daha büyük ve önemli görmesine dikkat çeker. Tepecik, geniş ve düz bir alanda, çevresinde daha büyük bir yapı olmadan bulunduğunda kendini dağ gibi görür. Oysa, gerçekte büyük bir dağ ile kıyaslandığında ne kadar küçük olduğu açıkça ortaya çıkar.
Hayatta da benzer şekilde, insanlar zaman zaman çevrelerinden ya da bulundukları şartlardan etkilenerek kendilerini olduğundan farklı bir şekilde algılayabilir. Özellikle rakip olmadığı ya da yalnız bir ortamda bulunan kişi, kendisini olduğundan daha güçlü, daha bilgili ya da daha yetkin görme eğilimindedir. Ancak gerçek değer, ancak karşılaştırma yapıldığında ya da daha büyük bir resim görüldüğünde anlaşılır. Bu atasözü, alçakgönüllü olmayı ve her zaman çevremizi gerçekçi bir şekilde değerlendirmeyi öğütler.
Farklı Dillerde Kullanımı ve Türkçe Anlamları
İngilizce:
“A small hill in an open field may think it’s a mountain.”
Türkçe Anlamı: “Açık bir alandaki tepecik kendini dağ zannedebilir.”
Almanca:
“Ein Hügel auf weiter Ebene hält sich für einen Berg.”
Türkçe Anlamı: “Geniş bir ovadaki tepecik kendini dağ sanır.”
Fransızca:
“Une petite colline dans un champ ouvert se croit une montagne.”
Türkçe Anlamı: “Açık bir alandaki küçük tepe kendini dağ zanneder.”
İspanyolca:
“Una colina en un campo abierto se cree una montaña.”
Türkçe Anlamı: “Açık bir alandaki tepe kendini dağ sanır.”
Arapça:
“التلة في المكان المفتوح تظن نفسها جبلًا.”
Türkçe Anlamı: “Açık bir yerdeki tepecik kendini dağ zanneder.”
Bu atasözü, özellikle liderlik, başarı ya da statü konularında kişinin kendini fazla büyütme eğilimini eleştirir ve alçakgönüllü olmanın önemini vurgular. Başarılarımız ya da yeteneklerimiz, ancak doğru ve gerçekçi bir çerçevede değerlendirildiğinde anlam kazanır.
Yorumlar