Malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür.
Züğürt, yokluk içinde bulunduğundan yiyemez. Varlıklı olduğu halde yiyemeyenin züğürtten ne farkı var? İngilizce: The rich who don’t know how […]
Züğürt, yokluk içinde bulunduğundan yiyemez. Varlıklı olduğu halde yiyemeyenin züğürtten ne farkı var? İngilizce: The rich who don’t know how […]
İngilizce: He cooks his rich halva of honey, and he can’t find molasses for a squeaky derman.
İngilizce: The rich cross the mountains, amaze the road that doesn’t exist.
İngilizce: A rich man is a self-sufficient man.
Zengin, kazancının küçük bir parçasını verse fakir gönenir, zenginleşmiş gibi olur. İngilizce: If he shrugs rich, he’ll be a poor […]
Bir işi yapmak gerektiği zaman, zengin işte para diye kesesini döver. Züğürt ise, yapmak istediği işi parasızlık yüzünden yapamayacağı için […]
Bir işi yapmak gerektiği zaman, zengin işte para diye kesesini döver. Züğürt ise, yapmak istediği işi parasızlık yüzünden yapamayacağı için […]
Zenginin gösterişli giysiler giymesi doğal karşılanır. Fakirin düzgünce giyinmesi yadırganır, çok görülür. İngilizce: If he wears rich, he wears poor, […]
Zengin, para gücüyle en zor işleri başarır. Züğürt, parasızlık yüzünden, en kolay işi başaramaz. Zengin, varlıklı kişi para ve mal […]