Bükemediğin eli öp, başına koy.
Bu atasözü, bir kişinin güçlü, üstün veya baskın birine karşı gelmenin veya direnmenin sonuçsuz kalacağını ve daha fazla sorun yaratabileceğini […]
Bu atasözü, bir kişinin güçlü, üstün veya baskın birine karşı gelmenin veya direnmenin sonuçsuz kalacağını ve daha fazla sorun yaratabileceğini […]
Bu atasözü, bir kişinin veya bir şeyin yetersiz, verimsiz veya uygun olmayan bir yerde kalıcı yapıların kurulmaması gerektiğini ifade etmek […]
Çarpıcı bir özelliği bulunan kişi ya da nesnenin, ne denli uğraşılırsa uğraşılsın, niteliği değiştirilemez. İngilizce: Put the water in Havana, […]
Saldırgan birisiyle karşılaşacak olan kimse, kavgaya hazır olmalıdır. İngilizce: Put the wand next to you.
Apaçık ortaya çıkan belli gerçekler karşısında duraksamak, ayrıcı bir açıklama yapmaya kalkışmak yersizdir. Belli gerçekler karşısında duraksamak yersizdir. Ortada duran […]
Her şeyimi kaybetmeyi göze alarak bu işi yapıyorum. İngilizce: There are no villages beyond death.
Her şeyimi kaybetmeyi göze alarak bu işi yapıyorum. İngilizce: There are no villages beyond death.
Yaşam içinde bir takım mücadeleler yapılacaktır. Bu kavgada düşman bizden çok güçlü ise onunla kavga etmemek gerekir. Kavga edilirse yenilmek […]
İngilizce: Gypsy gypsy jealous of the village