Kimse bilmez, kim kazana kim yiye.
Bu atasözü, gelecekteki olayların önceden kestirilemeyeceğini ve bazen beklenmedik şekilde gelişebileceğini ifade eder. Hayatta her zaman olabilecek belirsizlikler ve sürprizler […]
Bu atasözü, gelecekteki olayların önceden kestirilemeyeceğini ve bazen beklenmedik şekilde gelişebileceğini ifade eder. Hayatta her zaman olabilecek belirsizlikler ve sürprizler […]
Bu atasözü, bir durumu bizzat yaşayan veya deneyimleyen kişinin o durumu en iyi anlayan ve değerlendiren kişi olduğunu ifade eder. […]
“Katıra ‘baban kim?’ demişler, ‘dayım attır’ demiş” atasözü, bir kişinin soyunu veya kökenini sorgulandığında, kendisine ait olmayan bir bağlantıyı veya […]
“Ben ağa, sen ağa! İnekleri kim sağa” atasözü, herkesin lider ya da yönetici olmaya çalıştığı, ancak hiç kimsenin asıl işi […]
“Düğünde Fatma’cığı kim bilir?” atasözü, bir davet veya kutlama sırasında kalabalık bir ortamda bulunan kişilerin, birbirlerini yeterince tanımadığı ya da […]
“Dibin ahlat, doruğunu kim aşıladı?” atasözü, başarıya ulaşan bir kişinin, kökenlerini ve geçmişini unutmaması gerektiği fikrini ifade eder. Bu atasözü, […]
“Işittiğini söyleyen yalancıdır” atasözü, bir kişinin söylediklerine şüpheyle yaklaşılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu atasözü, çoğunlukla sözde olan veya aslı olmayan haberlerin […]
Bir hastalığın en iyi hekimi, bu hastalığı geçirmiş olan kimsedir. Toplumsal alanda da böyledir: Bir konuyu en iyi sonuca ulaştırmasını […]
Herkes kendisini buyurucu durumda görür, iş yapmakla yükümlü saymazsa ortadaki işi kim yapar? İngilizce: Grandpa, who’s going to groom this […]
Herkes kendisini buyurucu durumda görür, iş yapmakla yükümlü saymazsa ortadaki işi kim yapar? Kişi, üzerine düşen işten kaçmayıp onu yapmalıdır. […]
Benzerleri çok olan kişi ya da nesnelere kimse önem vermez; ayrıcalık tanımaz. İngilizce: Who’s Fatima in the yarn market?
Bir yere yeni gelen yabancı, orada satın alınacak şeylerin nerede bulunduğunu, kendi davranışlarında nelere uyması gerektiğini bilmeyen kör gibidir. İngilizce: […]
Sen ağa ben ağa… İngilizce: That pilgrim, this pilgrim, who will be the painter?