Atasozu.org

"eve hakkındaki atasözleri" ile ilgili atasözü sonuçları

Bir eve bir baca, bir kadına bir koca.

“Bir eve bir baca, bir kadına bir koca” atasözü, evlilikte ve bir ailenin düzeninde, bir erkek ve bir kadının bir […]

Baktın ki kar havası, eve gel kör olası.

“Baktın ki kar havası, eve gel kör olası” atasözü, dışarıda olumsuz bir durum veya tehlike olduğunu fark edince, hemen geri […]

Eve yörük, bahçeye erik koyma.

Bu atasözü, bir kişinin kendisine uygun olmayan bir ortama veya rolüne uyum sağlamasının zorluğunu anlatır. Yörükler göçebe bir yaşam sürdükleri […]

Eşkin eve gelmiş, yorga yolda kalmış.

“Eşkin eve gelmiş, yorga yolda kalmış” atasözü, genellikle hayatın bazen adil olmadığını veya beklenmedik bir biçimde gelişebileceğini anlatmak için kullanılır. […]

Eşkin eve gelmiş, yorga yolda kalmış.

“Eşkin eve gelmiş, yorga yolda kalmış” atasözü, bazı durumlarda hedefe ulaşmak için geç kalan veya eksik kalanların başarıya ulaşamayacağını ifade […]

Eşek eve gelmiş, yorga yolda kalmış.

Bu atasözü, bir kişinin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli kaynakları sağlarken, başkalarının ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini ifade etmek için kullanılır. […]

Yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği Urum’dan Şam’a.

“Yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği Urum’dan Şam’a” Türk kültüründe sıkça kullanılan bir atasözüdür ve özellikle kadınların güzellikleri ile ilgili […]

Sahipsiz eve it buyruk.

Kimsenin ilgilenmediği, benimsemediği, sahip çıkmadığı işler üzerinde değersiz kişiler egemenlik kurarlar. İngilizce: It’s an unclaimed house.

Güneş girmeyen eve doktor girer.

Güneşin insan sağlığı açısından önemi tartışma götürmez. Güneşin girmediği yerlerde mikropların daha çabuk çoğaldığı, güneş yüzü görmeyen insanların da daha […]

Gün varken davarını eve götür.

İşlerini en uygun ve en güvenli zamanda yap. İngilizce: Take your dave home while there’s days.

Gönül verme evliye; eve gider unutur.

Bir kadın, evli bir erkeğe gönül kaptırmasın. Onun göstereceği ilgiye inanmasın. Evli olan erkekler, başka kadınlara bağlanamazlar. İngilizce: Don’t give […]

Tüy güzelliği hamamdan eve, huy güzelliği Urum’dan Şam’a.

Yüz ve vücut güzelliği geçici, huy güzelliği kalıcıdır. Yüzü güzel olanı, ancak çevresindekiler görür, beğenir. Erdemli kişiyi ise uzak ülke […]

Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın.

Suya yakın yerdeki tarla değerlidir. Çünkü sulanması kolaydır. Eve yakın olan tarla daha değerlidir. Çünkü çapalama, gübreleme, ekme, ürünü koruma […]

Meyil verme evliye, eve gider unutur.

Evlenmek isteyenlere öğüt vermeniz bir şey değiştirmez. Eve gittiğinde unutacaktır. İngilizce: Don’t give a tendency to the married, he goes […]

Malın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın.

  İngilizce: Good stuff is close to the water, better yet close to home.

Issız eve it buyruk.

Sahip çıkılmayan, başında bulunulmayan mal ya da iş, seviyesiz ve niteliksiz, bayağı kişilerin eline geçer; onlarca kullanılır ve idare edilirler. […]