Atasozu.org

"atasözü ve anlamı" ile ilgili atasözü sonuçları

Ölüm hak, miras helal.

Ölüm herkese gelecektir. Ölenin mirası da mirasçının hakkıdır. İngilizce: Death is right, inheritance is halal.

Ölüm gelmiş bu cane, baş ağrısı bahane.

Ecel geldi cihana… İngilizce: Death has come, this cane, the headache is an excuse.

Ölüm dirim bizim için.

İnsan nasıl olsa öleceğini düşünmeli ona göre düzene koymalıdır. İnsan yaşadığı gibi her an ölebilir de. Bu bakımdan öbür dünyayı […]

Ölü öldüğü günkü gibi yanılsa, gelin geldiği günkü gibi sevilse.

Yeni senek suyu soğuk tutar!„ atasözü ile benzer anlamda… İngilizce: If the dead were illusions like the day he died, […]

Ölü aşı neylesin, türbe taşı neylesin.

Ruhu için dağıtılan yemekten, adının unutulmaması için dikilen taştan ölünün haberi olmaz. Bunlar geride kalanların teselli yollarıdır. Her şeyi yitirmiş […]

Ölmüş koyun, kurttan mı korkar.

Hesabını vermeyecek işi olmayanın gözü pek olur! Bazı sebeplerden ötürü çok sıkıntı ve acı çeken, felâket üstüne felâket görüp zarara […]

Ölmüş koyun kurttan korkmaz.

Her şeyini yitirmiş olan kişinin saldırgana bir şey kaptırmaktan korkusu olmaz. Bazı sebeplerden ötürü çok sıkıntı ve acı çeken, felâket […]

Ölmüş eşek, kurttan korkmaz.

Bazı sebeplerden ötürü çok sıkıntı ve acı çeken, felâket üstüne felâket görüp zarara uğrayan, kaybedecek bir şeyi kalmayan kimse, artık […]

Ölme bayılmaya benzemez.

Girişilecek işte ziyan etmek olasılığı da göze alınabilir. Ancak bu ziyan, batkınlığa varacak oranı bulacaksa o işten vazgeçilmelidir. İngilizce: Dying […]

Ölenle ölünmez.

İnsan, ölen yakını için kendini harap edercesine üzülmemelidir. Çünkü çok üzülmekle durum değişmeyecektir. Her canlının hayatı sona erer. Bu kaçınılmaz […]

Ölenle birlikte ölünmez.

İnsan, ölen yakını için kendini harap edercesine üzülmemelidir. Çünkü çok üzülmekle durum değişmeyecektir. İngilizce: You don’t die with the dead.

Ölecek tavşan çomağa karşı gelir.

İngilizce: The rabbit who’s going to die defies the shepherd.

Öküze boynuzu yük olmaz.

Kocasının evinden baba evine geldiğinde kızını teselli için söylenen ifade. Kendinden bir parçadır anlamında. İnsan, kendi yakınlarının işleri ile kendi […]

Öküze boynuzu yük değil.

İnsan, kendi yakınlarının işleri ile kendi işlerini yük saymaz. Her ne kadar külfetmiş gibi görünüyorlarsa da, aslında yaptığı işler kişinin […]

Öküz tekini bulmadan çifte yürümez.

Bir ahmak, budalaca bir işe girişirken kafasına uygun biriyle işbirliği yapar. İngilizce: An ox doesn’t walk double without finding a […]

Öküz öküzün boynuzunda çamur görmezse korkmaz.

Birisiyle kavgaya girişmesi olasılığı bulunan kişi, karşısındakinin yenilmezliğini anlatan bir belirti görmezse ondan korkmaz. İngilizce: If the ox doesn’t see […]

Öksüzün karnına vurmuşlar arkam! demiş.

Bir kimsenin haksızlığa uğramaması için arkası, koruyucusu bulunmalıdır. İngilizce: They hit the orphan in the belly, my back! He said.

Öksüzü dövmüşler arkam! demiş.

Bir kimsenin haksızlığa uğramaması için arkası, koruyucusu bulunmalıdır. İngilizce: They beat up the orphan, my back! He said.

Öksüz oynaşa çıkmış, ay akşamdan doğmuş.

Talihsiz kimse bir şeyden yararlanmaya kalkışsa karşısına akla gelmedik engeller çıkar. İngilizce: The orphan has gone to the game, the […]

Öksüz oğlan göbeğini kendi keser.

Arkalayanı, koruyanı, yardım edeni bulunmayan kişi, işini kendi başına görmek zorunda kalır. İngilizce: The orphan boy cuts his own belly.