“Elden gelen öğün olmaz, o da her vakit gelmez” atasözü, insanların yalnızca mevcut olanaklara güvenerek istedikleri sonucu elde edemeyeceklerini ifade eder. Atasözü, kişinin eldeki imkanlarla sınırlı kaldığında veya yalnızca mevcut olanlara güvendiğinde istediği şeyi tam olarak gerçekleştiremeyeceğini vurgular.
Bu atasözüyle birlikte, kişinin çaba göstermesi, çalışması ve sınırlarını zorlaması gerektiği anlatılır. Sadece elde olanlarla yetinmek, gerçek potansiyeli ortaya çıkarmak için yeterli değildir. İstediği sonuca ulaşmak için daha fazla emek harcaması, yeni fırsatları araması ve sınırlarını genişletmesi gerekmektedir. Çünkü elde olan öğünlerin her zaman gelmeyeceği, bazen fırsatların kaçabileceği anlatılır.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: “There is no meal from what is at hand, and it does not always come.”
Açıklama: Elde olanaklardan bir öğün olmaz ve her zaman gelmez.
Almanca: “Von dem, was zur Hand ist, gibt es keine Mahlzeit, und es kommt nicht immer.”
Açıklama: Elde olanaklardan bir öğün olmaz ve her zaman gelmez.
Fransızca: “Il n’y a pas de repas à partir de ce qui est à portée de main, et il ne vient pas toujours.”
Açıklama: Elde olanaklardan bir öğün olmaz ve her zaman gelmez.
İtalyanca: “Non c’è un pasto da ciò che è a portata di mano, e non arriva sempre.”
Açıklama: Elde olanaklardan bir öğün olmaz ve her zaman gelmez.
İspanyolca: “No hay una comida de lo que está al alcance de la mano, y no siempre llega.”
Açıklama: Elde olanaklardan bir öğün olmaz ve her zaman gelmez.
Portekizce: “Não há refeição do que está à mão, e nem sempre chega.”
Açıklama: Elde olanaklardan bir öğün olmaz ve her zaman gelmez.
Rusça: “Нет пищи из того, что под рукой, и она не всегда приходит.”
Açıklama: Elde olanaklardan bir öğün olmaz ve her zaman gelmez.
Arapça: “لا وجبة مما هو متاح، وليس دائما يأتي.”
Açıklama: Elde olanaklardan bir öğün olmaz ve her zaman gelmez.
Yorumlar