“Değme bana, değmeyim sana” Türk atasözleri arasında sıkça kullanılan bir deyimdir. Bu deyim, bir kişinin başkasına zarar vermemesi için başkasına zarar verilmesinin doğru olmadığını ifade eder. Atasözünün tam açıklamasını yapmak için, deyimin kökenine ve kullanım alanlarına bakmak gerekmektedir.
Öncelikle, bu deyim Türk halk kültüründe önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde de sıklıkla kullanılan deyimlerden biridir. İnsanlar arasındaki ilişkileri ve karşılıklı davranışları anlatan bu deyim, toplumda huzur ve barışın korunması açısından oldukça önemlidir.
Değme bana, değmeyim sana atasözünün kökeni hakkında birçok farklı hikaye anlatılmaktadır. Ancak en yaygın olanı, Osmanlı döneminde bir halk öyküsüdür. Hikayeye göre, bir gün iki arkadaş bir çeşmenin başında su içmek için dururlar. Bu sırada biri diğerine suyu dökmek isteyince, öbürü suyu içerken “Değme bana, değmeyim sana” der. Bu söz, arkadaşının suyu kendisine dökmeyeceğini söylemek için kullanılmıştır.
Bu deyim, toplumsal ilişkilerde karşılıklı saygı ve anlayışın önemini vurgular. Bir başkasına zarar vermek yerine, karşılıklı anlayış ve yardımlaşma ilişkisine dayanan bir toplum yapısı oluşturulmalıdır. Bu nedenle, bu deyim genellikle, insanların birbirlerine yardım etmeleri, karşılıklı saygı ve anlayış içinde olmaları gerektiği durumlarda kullanılır.
Ayrıca, bu deyim sadece insanlar arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda toplumsal olayları da anlatır. Örneğin, bir toplumda yolsuzluk, haksızlık, adaletsizlik gibi durumlar söz konusu olduğunda, bu deyim kullanılarak, bu tür davranışların sonucunda zarar gören kişilerin karşılık vermek yerine, toplumun geneli tarafından kabul edilebilir çözümler üretmeleri gerektiği vurgulanır.
atasözünün diğer dillerdeki kullanımlarını ve açıklamaları:
İngilizce: “Tit for tat” – Birinin yaptığının aynısını yapmak.
Almanca: “Wie man in den Wald hineinruft, so schallt es heraus” – Ormana ne sesle girerseniz öyle çıkarsınız.
Fransızca: “œil pour œil, dent pour dent” – Göz zaferi, diş zaferi.
İspanyolca: “Ojo por ojo, diente por diente” – Göz zaferi, diş zaferi.
İtalyanca: “Tanto va la gatta al lardo che ci lascia lo zampino” – Kedi yağa çok gitmekten ayak izini orada bırakır.
Portekizce: “Cada macaco no seu galho” – Her maymun kendi dalında.
Rusça: “Не свойственно волку ягнята учить” – Kurtların kuzulara öğretme yeteneği yoktur.
Arapça: “لا تعطني ولا تأخذ مني” – Bana verme, benden alma.
Çince: “以牙还牙” – Dişe diş, göze göz.
Japonca: “目には目を、歯には歯を” – Göze göz, dişe diş
Yorumlar