Atasozu.org

O Harfi ile başlayan atasözleri listesi

Oynaşına inanan avrat, ersiz kalır.

Çok önemli işini bir aldatıcıya yaptırabileceğine inanmış olan kişi, beklediği sonucu hiçbir zaman elde edemez. İngilizce: The eureka who believes […]

Oynamasını bilmeyen kız; yerim dar demiş; yerini genişletmişler; gerim dar demiş.

Kendisinden beklenen işi beceremeyen kişi, çeşitli engellerin işi güçleştirdiğini söyleyerek yeteneksizliğini belli etmemeye çalışır. İngilizce: The girl who doesn’t know […]

Oynamasını bilmeyen gelin yerim dar demiş.

Kimi beceriksiz, başarısız, kendisinden bekleneni veremeyen kişiler bazı bahanelerin arkasına saklanarak açıklarını kapatmaya çalışırlar. İngilizce: The bride who doesn’t know […]

Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır.

Bir ağızdan çıkan söz, başkalarının ağzına geçer, her tarafa yayılır. Ağızdan çıkan söz, çok çabuk duyulur; başkalarının diline düşer ve […]

Oturduğu ahır sekisi, çağırdığı İstanbul türküsü.

Kimi kişiler bulundukları yer ve şarta uymayan, ters düşen davranışlarda bulunur; kendilerini alay konusu ederler. İngilizce: The barn he sits […]

Otu çek, köküne bak.

Bir kişinin kimliğini, nasıl birisi olup olmadığını öğrenmek için soyunu sopunu bilmek ve tanımak gerekir. Toplum içindeki değerine, soyuna, sopuna […]

Ot kökü üstünde biter.

Çocuk, ailesinin genel durumuna; eğitim gören, eğiticinin tutumuna uygun olarak yetişir. İngilizce: It ends on the root of the grass.

Osmanlının ekmeği dizi üstündedir.

Osmanlı, sürekli olarak at üstünde ve düşman peşinde olduğundan yemeğini oturup sofrada yemez, hep at üstünde yer.   İngilizce: The […]

Osmanlının ayağı üzengide gerek.

Jandarma görevlileri baş kaldıranları, askerler düşmanı ezmek için atlarından inmemek ve bunların peşini bırakmamak zorundadırlar. Bir devleti ayakta tutmak, yüzyıllar […]

Osmanlı tavşanı araba ile avlar.

Osmanlıların yönetim işlerinde bozukluk başladıktan sonra iç güvenliği sağlayacak olanların durumu şuna benzerdi: Araba ile tavşan avlamak. Çünkü rahatlarını bozmaz, […]

Ortaklık öküzden başka buzağı yeğdir.

Kişinin ortaklık önemli malı olmasından, yalnız kendisinin azıcık malı bulunması daha iyidir. İngilizce: Partnership is better than an ox.

Ortak atın beli sakat olur.

Her ortak, daha çok yararlanmaya çalışacağından ortaklık malı yıpratırlar. İngilizce: The common horse’s back is crippled.

Ortak atın beli kırık olur.

Her ortak, daha çok yararlanmaya çalışacağından ortaklık malı yıpratırlar. İngilizce: The common horse has a broken back.

Ortak gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş.

Bir erkeğin iki karısı birbirleriyle geçinebilirler de iki kardeşin karıları anlaşamazlar. Bir erkeğin hanımları birbirleriyle iyi-kötü anlaşabilirler, ama kardeşlerin hanımları […]