Bu atasözü, bir kişinin bencil ve açgözlü davranışlarının sonuçlarıyla karşılaştığında, sorumluluğu üstlenmek yerine başkalarını suçlama eğilimi göstermesini eleştirir. “Boşboğazı cehenneme atmışlar, odun yaş diye bağırmış” ifadesiyle, kişi kendi bencil eylemlerinin sonuçlarına katlanmak istemediğinde, suçlama ve bahaneler üreterek kendini aklamaya çalışır. Gerçekte, kendi hatalarını görmek yerine başkalarını suçlayan ve mazeretler sunan kişi, sorunun kaynağını dışarıda arar ve sorumluluktan kaçar.
Bu atasözü, insanları kendi hatalarını kabul etmeye ve sorumluluk almayı öğütler. İnsanların kendi eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşmeleri, suçlama ve mazeretler üretmek yerine sorumluluk almaları önemlidir. Ayrıca, başkalarını suçlamak yerine, kişinin kendi davranışlarını değerlendirmesi ve geliştirmesi gerekmektedir.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: “They threw the glutton into hell, and he cried out that the wood was wet.”
Türkçe açıklama: “Boşboğazı cehenneme atmışlar, odun yaş diye bağırmış.”
Fransızca: “On a jeté le glouton en enfer et il a crié que le bois était mouillé.”
Türkçe açıklama: “Boşboğazı cehenneme atmışlar, odun yaş diye bağırmış.”
Almanca: “Sie haben den Vielfraß in die Hölle geworfen und er hat gerufen, dass das Holz nass sei.”
Türkçe açıklama: “Boşboğazı cehenneme atmışlar, odun yaş diye bağırmış.”
İtalyanca: “Hanno gettato l’ingordo all’inferno e ha gridato che il legno era bagnato.”
Türkçe açıklama: “Boşboğazı cehenneme atmışlar, odun yaş diye bağırmış.”
Yorumlar