“Beyazın adı var, esmerin tadı var.” atasözü, genellikle toplumların genel kabul gören normlarına ve değerlendirmelerine bir göndermedir. Bu ifade, genellikle kabul görmüş, tanınmış ve çoğunluk tarafından tercih edilen şeylerin – burada ‘beyaz’ ile temsil edilen – varlığını belirtir. Ancak, “esmerin tadı var” ifadesi, genellikle daha az kabul gören veya daha az anlaşılan şeylerin – burada ‘esmer’ olarak temsil edilen – kendi cazibesi ve değerine sahip olduğunu ifade eder. Bu deyim, genellikle çeşitliliği ve farklı bakış açılarını kabul etmenin önemini hatırlatmak için kullanılır.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: “Beauty is in the eye of the beholder.” (Güzellik gözlemcinin gözündedir.)
Fransızca: “La beauté est dans l’œil de celui qui regarde.” (Güzellik izleyenin gözündedir.)
İspanyolca: “La belleza está en los ojos del que mira.” (Güzellik izleyenin gözündedir.)
Almanca: “Schönheit liegt im Auge des Betrachters.” (Güzellik izleyenin gözündedir.)
İtalyanca: “La bellezza è negli occhi di chi guarda.” (Güzellik izleyenin gözündedir.)
Portekizce: “A beleza está nos olhos de quem vê.” (Güzellik izleyenin gözündedir.)
Rusça: “Красота в глазах смотрящего.” (Güzellik izleyenin gözündedir.)
Arapça: “الجمال في عين الناظر.” (Güzellik izleyenin gözündedir.)
Japonca: “美は見る人の目にある。” (Güzellik izleyenin gözündedir.)
Çince: “美在观察者的眼中。” (Güzellik izleyenin gözündedir.)
Her dildeki ifade, güzellik algısının sadece yüzeysel özelliklerle sınırlı olmadığını, derinlik ve içerik gerektirdiğini vurgular. Bu, farklı renklerin, tonların ve şekillerin kendi güzelliklerini taşıdığını, genellikle toplumun genel kabulünün ötesinde olduğunu hatırlatır.
Yorumlar