“Bakmakla usta olunsa, köpekler kasap olurdu” atasözü, bir konuda gerçek anlamda ustalaşmanın sadece izlemekle veya gözlemlemekle mümkün olmadığını ifade eder. Ustalık, teorik bilgiye sahip olmak, pratik yapmak ve deneyim kazanmak gerektirir. Köpeklerin kasaplık mesleğini icra edemeyecek olması, sadece izlemekle veya gözlemlemekle yetinmenin yeterli olmadığını vurgular.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: “If watching made one a master, dogs would be butchers.” (Eğer sadece izlemek usta yapacak olsaydı, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda ustalaşmanın sadece izlemekle değil, aktif bir şekilde çalışmak ve pratik yapmakla mümkün olduğunu vurgular.
Fransızca: “Si regarder suffisait à devenir maître, les chiens seraient bouchers.” (Eğer sadece izlemek usta yapacak olsaydı, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda ustalaşmanın sadece izlemekle değil, aktif bir şekilde çalışmak ve pratik yapmakla mümkün olduğunu vurgular.
Almanca: “Wenn man durch Beobachtung Meister werden könnte, wären Hunde Metzger.” (Eğer sadece gözlem yapmakla usta olunabilseydi, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda ustalaşmanın sadece gözlem yapmakla değil, aktif bir şekilde çalışmak ve pratik yapmakla mümkün olduğunu vurgular.
İtalyanca: “Se osservare fosse sufficiente per diventare maestri, i cani sarebbero macellai.” (Eğer sadece gözlem yapmakla usta olunabilseydi, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda ustalaşmanın sadece gözlem yapmakla değil, aktif bir şekilde çalışmak ve pratik yapmakla mümkün olduğunu vurgular.
İspanyolca: “Si con observar se pudiera ser maestro, los perros serían carniceros.” (Eğer sadece gözlem yapmakla usta olunabilseydi, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda ustalaşmanın sadece gözlem yapmakla değil, aktif bir şekilde çalışmak ve pratik yapmakla mümkün olduğunu vurgular.
Rusça: “Если бы наблюдение делало мастером, собаки были бы мясниками.” (Eğer sadece gözlem yapmakla usta olunabilseydi, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda ustalaşmanın sadece izlemekle veya gözlemlemekle değil, aktif bir şekilde çalışmak, çaba göstermek ve deneyim kazanmakla mümkün olduğunu vurgular.
Arapça: “إذا كانت المشاهدة تصنع الأساتذة لكانت الكلاب جزارين” (Eğer sadece izlemekle ustalaşmak mümkün olsaydı, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda gerçek bir ustalığa ulaşmanın sadece izlemekle değil, aktif olarak çalışmak ve pratik yapmakla mümkün olduğunu vurgular.
Japonca: “見るだけで達人になれるなら、犬は肉屋になっているだろう” (Eğer sadece izlemekle ustalaşmak mümkün olsaydı, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda gerçek bir ustalığa ulaşmanın sadece izlemekle değil, aktif olarak çalışmak ve pratik yapmakla mümkün olduğunu vurgular.
Çince: “如果只靠观察就能成为大师，那狗就是屠夫了” (Eğer sadece izlemekle ustalaşmak mümkün olsaydı, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda gerçek bir ustalığa ulaşmanın sadece izlemekle değil, aktif olarak çalışmak ve pratik yapmakla mümkün olduğunu vurgular.
Korece: “보기만 하면 달인이 되는 거라면, 개들은 도살자일 것이다” (Eğer sadece izlemekle ustalaşmak mümkün olsaydı, köpekler kasap olurdu.) Atasözü, bir konuda gerçek bir ustalığa ulaşmanın sadece izlemekle değil, aktif olarak çalışmak ve pratik yapmakla mümkün olduğunu vurgular.
Atasözü, bir konuda gerçek bir ustalığa ulaşmanın, sadece izlemekle yetinmek yerine aktif olarak çalışmayı, çaba göstermeyi ve deneyim kazanmayı gerektirdiğini ifade eder.
Yorumlar